Loveeee keeps us kiiiiiind
Sıkılıyorum.
Sürekli sayfaları yeniliyorum, bir müzikten diğerine sığınıyorum.
Kafamı çevirip telefonun tuş kilidini açıyorum. Kapatıyorum.
Mesajlara giriyorum.
Birkaç mesaj var cevapsız, yetim gibi gönderilenler kutusunun bir köşesine saklanmışlar.
Gelenlere giriyorum. Hoş. Gelen de pek bir şey yok ya.
Turkcell abimiz ve saçmasapan reklam mesajları.
Yemek tarifleri.
Yarımyamalak konuşmalar.
Ve sessizlik.
Kapattığımda.
Bir delinin resmi düşler geçidi canlanıyor gözkapaklarımda.
Neden bu kadar yapmacık ki dünya ?
İçindeki insanlarda mı hata ?
ta ta ta..
Eski günleri hatırlatan birkaç tesadüf yaşadım ardarda.
Fotoğraflar,konuşmalar, içinde adı geçen pek çok cümle...
Güzel günlerdi be. Ne kadar saçma olsakta.
29 Aralık 2011'e gidip o günde ölmek istiyorum.
Ömrümün sonuna kadar o günde yaşamak.
Her şeyi boşverip tadını çıkarmak o güzel günün.
Hayatımın en huzurlu günlerinden biriydi.
Bir zamanlar kokusunu içime çektiğim adamı
Şimdi yalnızca bir silüet olarak anımsıyorum..
Sokaklarda yalnız yürüyorum.
Şarkıları yalnız dinliyorum.
Bakıyorum da güneş çok cüretkar davranıp iyice çıkmış ortaya.
Gölgesinden başka bir şey bırakmamış yanımda.
Özlememişim de aslında.
Sevmiyorum da artık.
Ama bıraktığı anıların tadını seviyorum.
En güzel günleriydi hayatımın.
Şimdiyse yaşıyorsam sadece birkaç kişinin hatrına.
Tanrının,ailemin ve yıldız çiçeğimin.
Biliyorum meleklerim.
İçim bu denli kanamasaydı ölümsüzlüğü tadamazdım.
Ölmeseydim o bıçak gibi aklıma saplanan günlerin karmaşasında.
Doğamazdım tekrar farkındalığın ortasında.
Yaşadığım, yaptığım, söylediğim hiçbir şeyden pişman değilim.
Çünkü burada kalmayı geçmişten vazgeçtiğimde öğrendim.
'' Listen to your heaaaar those angel voiceeees. They'll sing to you they'll be your guide back homeee ''
0 yorum:
Yorum Gönder